8 Temmuz 2014 Salı

SELİMİYE CAMİİ VE MİMAR SİNAN








SELİMİYE CAMİİ VE MİMAR SİNAN


 
Selimiye Camii Edirne’de Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş camidir.Bazı kitaplarda o dönemde 80, bazılarında ise 90 yaşında olduğu belirtilen Mimar Sinan bu eser için “en iyi eserim” demiştir.


Selimiye Camii Edirne’de Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş camidir. Bazı kitaplarda o dönemde 80, bazılarında ise 90 yaşında olduğu belirtilen Mimar Sinan bu eser için “en iyi eserim” demiştir. Bu nedenle hem Mimar Sinan’ın hem de Osmanlı mimarisinin en önemli yapıtlarından biridir.


Cami 14 Mart 1575’te ibadete açılmıştır. Mülkiyeti Sultan Selim Vakfı'ndadır.


Bugün şehrin merkezinde bulunan caminin yapıldığı alanda inşasına Süleyman Çelebi döneminde başlanan, sonradan Yıldırım Bayezid'in geliştirdiği Edirne'nin ilk sarayı (Saray-ı elik) ve Baltacı Muhafızları haremi bulunmaktaydı. Bu alandan “Sarıbayır” veya “Kavak Meydanı” diye bahsedilir.


Cami inşasında eşsiz bir teknik kullanıldı Bir tepe üzerinde yer alan Selimiye Camii’nde daha önce hiçbir camide veya antik çağ eserinde görülmemiş bir teknik kullanılmıştır.


Daha önceki kubbeli yapılarda, asıl kubbe kademeli yarım kubbelerin üzerinde yükselmesine rağmen, Selimiye Camii 43,25 metre yüksekliğinde, 31,25 metre çapında, tek bir lebi ile örtülmüştür.


Kubbe 8 sütuna dayanan bir kasnak üzerine oturtulmuştur. Kasnak, fil ayaklarına 6 metre genişliğinde kemerlerle bağlıdır. Sinan, bu şekilde örttüğü iç mekana verdiği genişlik ve ferahlıkla birlikte mekanın bir kerede kolayca anlaşılmasını sağlar. Kubbe aynı zamanda camiinin dış görünüşünün ana hatlarını da belirler.


Caminin mermer, çini ve hat işçilikleri de önemlidir. Yapının içi İznik çinileriyle süslüdür. Büyük kubbenin tam altındaki hünkar mahfili, 12 mermer sütunludur ve 2 metre yüksekliktedir. Çinilerin bir kısmı 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında, Rus generali Mihail Skobelev tarafından sökülerek Moskova'ya götürülmüştür.


 "Ters Lale" motifi 


Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinin altında ters bir lale motifi bulunmaktadır. Rivayete göre, caminin yapılacağı arsa üzerinde bir lale bahçesi bulunmaktaydı. Bu arsanın sahibi, başlarda arsasının satılmasını istememiştir. En sonunda, Mimar Sinan'dan camide bir lale motifi olmasını isteyerek arsasını satmıştır. Mimar Sinan da lale motifini ters olarak yapmıştır. Lale motifi bu arsada bir lale bahçesi olduğunu, ters olması ise sahibinin tersliğini temsil etmektedir

EDİRNE II.BAYEZİD KÜLLİYESİ DARÜŞİFA-SAĞLIK MÜZESİ-1-VİDEO















EDİRNE II.BAYEZİD KÜLLİYESİ DARÜŞİFA-SAĞLIK MÜZESİ-1


"Sultan II. Bayezıd Külliyesi Sağlık Müzesi", "Edirne Sağlık Müzesi"


Edirne'de, İkinci Beyazıt Külliyesi'nin Darüşşifa ve Tıp medresesi yapıları içinde hizmet veren,Trakya Üniversitesi bünyesindeki müze.

Bulunduğu yer: Beyazıt II Cami

Adres: Yeniimaret, 22000 Edirne Merkez/Edirne

Temel atma tarihi: 1484

Açılış tarihi: 1488

Mimari tarzlar: İslami mimari, Osmanlı mimarisi

Çalışma saatleri:

Açılış zamanı: Per 09:00  Kapanış zamanı: 17:30

Telefon: (0284) 224 09 22

Osmanlı imparatorluğunun 2. Başkenti durumunda olan Edirne'ye bir darüşşifa kazandırmak amacıyla temeli 1484 yılında atılan ve mimar Hayrettin tarafından 4 yıl da bitirilerek 1488 yılında kullanıma açılan hizmet binası, Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Sultan Bayezid tarafından gerçekleştirilmiş.


Sitenin kuruluş amacı, büyük şehir, ikinci başkent, ticaret şehri ve gelen gidenin çok oluşu nedeniyle Edirne'yi bir darüşşifaya (Hastaneye) kavuşturmak olmuş. Diğer üniteler, hastane hizmetlerini doğrudan veya dolaylı olarak tamamlayan sosyal, kültürel ve dini nitelikli yapılar dönemin sağlık ve sosyal yardım anlayışını yansıtarak işlev görmüş. Bu yapı sisteminin 4 yıl gibi kısa sürede bitirilebilmiş olması imparatorluğun teknik ve ekonomik gücünün göstergesi olarak kabul edilmiş.



Külliyenin Bölümleri


Külliye: Darüşşifa (Hastane) , Tıp Medresesi, Tabhane (Misafirhane), Camii, İmaret (Aşevleri-Depo) ve Köprü'den oluşmaktadır. 



 Darüşşifa(Hastane) 



Günümüzde Sağlık Müzesi olarak hizmet veren bina üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm poliklinik, özel diyet mutfağı ve personel odaları, ikinci bölümde ilaç deposu ve üst düzey personele ait üniteler, üçüncü bölüm ise 6 kışlık ve dört yazlık yatak odası ile bir musiki sahnesinden oluşuyor. Odalar ve sahne görkemli bir kubbe ile örtülü, şadırvanlı bir salon etrafında çevrelenmiş. Odaların dış bahçeye ve iç salona açılan pencereleri olup, Ortadaki büyük kubbenin tepesinde fenerden gelen ışık iç mekânı aydınlatırken kirlenen hava ile pis kokuları dışarı atılması sağlanmış. Bir merkez etrafında toplanan hasta odaları az personelle hizmet verilmesi sağlarken personel tüm odaları rahatlıkla gözetleyebilir ve gereğinde acil olarak hasta yardımına koşabilmeleri sağlanmış. Zamanında her türlü hastaların tedavi edildiği şifahane sonraki yıllarda sadece akıl ve ruh hastalarının tedavi edildiği bir merkez haline gelmiş. Dönemin hekimlik bilgilerinin yanı sıra su sesi, müzik ve güzel kokularda kullanılmış.



Musikiyle hasta tedavisi



Müzikle tedavi şekli bu hastanenin özellikleri arasında yer almış. 10 kişiden oluşan musiki topluluğunun, akustiği oldukça hassas olan bu mekânda haftada 3 gün verdiği musiki konserleri yankılanmadan binanın her tarafından rahatlıkla dinlenebilmiş. Hastanın huzur bulması için tedavide şadırvandan fışkıran su sesinden ve güzel kokulardan da yararlanılmış. Şifahane de tedavi ücretsiz olup şehirdeki hastalara haftada iki gün parasız ilaç dağıtılmış.



Musiki Makamları



Osmanlı Şair Hekimlerinden Şuuri Hasan Efendi'nin "Tadil-i Ül Emzice" adlı Eserinde musikinin hastalıklarla ilişkisi şu şekilde tanımlanmış.



Rast Makamı: Havale ve felç iletine devadır.
Irak Makamı: Har mizaçlılara, sersam ve hafakana faydalıdır.
İsfahan Makamı: Zihni açar, zekâyı artırır, anıları tazeler.
Zirevkent Makamı: sırt ve eklem ağrılarının ve kuluncun tedavisinde faydalıdır.
Rehavi Makamı: Baş ağrısına devadır.
Büzürk Makamı: Ateşli hastalıklara iyi gelir, zihni temizler, vesvese ve korkuyu uzaklaştırır, fikre yön verir.
Neva makamı: Irk'un nisa'ya iyi gelir (Kadın hastalıkları)
Zengule Makamı: Kalp hastalıklarının devasıdır.
Hicaz Makamı: İdrar zorluğuna iyi gelir, cinsel yönden uyarıcı etkisi vardır.
Buselik Makamı: Kulunç ve bel ağrılarının ilacıdır.
Uşşak Makamı: Kalp, karaciğer, sıtma ve mide hastalıklarının ilacıdır. 



Evliya Çelebi Darüşsifa'da 1682 yılında Edirne'yi ziyaret eden Evliya Celebi, külliyeden "Orada bir Darüşşifa vardır ki dil ile tarif ve kalemler ile yazılmaz". Diye bahsetmiş. Ünlü seyyah külliye için şu ilginç tanımlamaları kullanmış. "Böyle dikkat ve özenle yapılmış şifa yurdunun anlatılan odalarında çeşitli hastalıklara tutulmuş zengin ve fakir, ihtiyar ve genç doludur"… "Bazı odalarda ilkbaharda delilik mevsiminde Edirne'nin aşk denizi derinliğine düşmüş sevdalı âşıklar çoğalıp, hekimin emriyle bu tımarhaneye getirilerek altun ve gümüş yaldızlı zincirlerle kerevetlerine takılıp, her biri aslan yatağında yatar gibi kükreyip yatarlar… Kimisi havuz ve şadırvanlara bakıp kalender hülyası kabilinden söz eder, nicesi dahi o kemerli kubbenin etrafında olan gülistan ve bağ ve bostan içindeki binlerce kuşların cıvıltılarını dinleyip, delilerin perdesiz ve ölçüsüz sesleriyle feryada başlarlar". 

 

EDİRNE II.BAYEZİD KÜLLİYESİ DARÜŞİFA-SAĞLIK MÜZESİ-2










EDİRNE II.BAYEZİD KÜLLİYESİ DARÜŞİFA-SAĞLIK MÜZESİ-2


Evliya Çelebi, hastanenin musiki ile tedavi konusunu da şöyle anlatmış.


"Merhum ve Mağfur Bayezid Veli Hazretleri Vakfiyesinde, hastalara deva, dertlere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve defi seva olmak üzere 10 adet hanende ve sazende gulan tayin etmiş ki, üçü hanende, biri neyzen, biri kemancı, biri musikarcı, biri santurcu, biri çengi, biri çenk santurcu, biri udcu olup, haftada üç kez gelerek hastalara ve delilere musiki faslı ederler. Allahın emriyle, nivesi saz sesinden hoşlanır ve rahat ederler. Doğrusu musiki ilminde neva, rast, dügah, segah, çargah, suzinak makamları onlara mahsustur. Ama zengule makamı ile buselik makamında rast karar kılsa insana hayat verir. Bütün saz ve makamlarda ruha gıda vardır…"


Külliye'nin cami haricinde diğer bölümleri Vakıflar Genel Müdürlüğünce 1984 yılında Trakya Üniversitesine devredilmiş. Darüşşifa'nın Sağlık Müzesine dönüştürülmesi 23 Nisan 1997 de gerçekleşmiş.


Edirne'nin Sultan II. Bayezid Külliyesin de ziyaret edilen tarihi sağlık müzesi, 48 ülkeden katılan 60 aday müze arasında 2004 yılında Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Müze ödülü kazanmış. Sağlık Müzesinin ödülü 27 Nisan 2004 tarihinde Stasbourg'da düzenlenen törende müze yöneticilerine sunulmuş.

Günümüzde müzede, dönemin tedavi şekilleri cansız mankenler ve kompozisyonlarla yansıtırken, yerli ve yabancı ziyaretçiler ney müziği yayını eşliğinde müzeyi mesai saatleri içinde ücret ödeyerek her gün gezebiliyorlar.


Adres: T.Ü. Sultan II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi Yeni İmaret - Edirne
Tel-Fax: 0(284) 224 09 22 - 224 65 00 - (Mz. Md. Enver Şengül)



http://www.sihirlitur.com/muzeler/saglik_muzesi/#